27 Ekim 2009 Salı

sabah!

Sabah sabah o kadar güzel bir rüya gördüm ki bayıldım, çok sevdim...

Kedim var, köpeğim var aile saadeti yaşıyoruz oyunlar oynuyoruz. Baba, anne, kardeş falan Mai önce bir delirip saldırıyo köpekçiğe ama ben sonra onu ikna ediyorum (Daha fazla likantrop kitapları okumamam lazım).

Sevdim rüyamı ama yine miii mii sesi uyandırdı beni ah Mai beni rahat bıraksan sabahları daha mutlu bir sahip olucam.

Bugün için planım, depresyona girmemek dalga dalga şeklinde geliyo da iterek gönderiyoruz.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Ayrıca!

Bu arada Ulu Manitu Aylin Hanım'a bu haftasonu sponsorumuz olduğu için teşekkürler...

Hala kendimde diilim...

Valentino!

Eh onun yaptığı her elbiseye bu kadar hayranlık duyarken, bir gün sahip olabilmek için yanıp tutuşurken ondan bir şeyler kullanmamak olmaz....

En azından parfümüyle bana ne olduğumu hatırlatıyo, etrafımdakilere de tabi hahah....

















Bugün Valentino görmek istedim her yerde, uçuşan elbiseler, kırmızılar, pembeler, kadın olmanın güzelliği...

Şayet onun kadınlara yaptıkları iççin sıradışı, çarpıcı, inanılmaz gibi bir sürü şey söylenilebilir ama benim onun elbiselerine baktığımda hissettiğim tek şey güzel kadın olmak böyle bir şey, bunlara sahip olmak ve giydiğin anda kimsenin senin kadın olmanla bir sorununun kalmadığı...










Sokak!

Daha havaya bakmadım ama bugünkü mod bu olabilir yani ne, siyah...

Siyah giyinmeyi genelde her şeyden fazla severim ama içine renkler karıştırmadan olmaz, burda pembemiz var mesela araya katılan, şapka, çanta gibi aksesuarlarla da siyah daha çarpıcı bi hale getirilebilir.

Şahsen ben bugün dısarı çıkmayı planlamıyorum ama çıkarsam kesin simsiyah olucam...

Tünaydın bu arada...







25 Ekim 2009 Pazar

İz!

Herkesin her yerde bıraktığı izler var ya ben mesela saçlarımı bırakırım kaldığım yerlere, sırtımdan akan teller kalır bir yerler de...

Çekip giderken biraz koku bırakmak ardında, kafanı yasladığın, uyuduğun, seviştiğin yerde sen kalktığında arkanda bıraktığın yastık izi...

Benim yerim de öyle olucak işte herkeste adımını attığı andan itibaren iz bırakıcak, benden parçalar alıp götürücekler her defasında yanlarında...

Benim İz'im böyle bir yer olucak işte...

22 Ekim 2009 Perşembe

eee şey!

Ya biliyorum hiç ilgilenmiyorum hem hayranlarımı hem kendimi üzüyorum. Ama bak bunun gerçekten işle güçle alakası var bir de hiç bir şey yazmak gelmiyo içimden yani napim enteresan kayda değer bişii yokki...

Ara sıera eğleniyorum yine, ara sıra düşüyorum, ara sıra çıkıyorum, ara sıra fena özlüyorum bazen çok kızıyorum, bazen de oh iyi oldu diyorum

Ama bazen fena hayal kuruyorum, eski sevgililerle flört kötü bişey mi? Yani yapmak istemek bazen diyorum ki şimdi burda olsa ya da karşılaşsak ne biçim flörtleşir o aranılan tutku altı patlar ama diyorum ki bazen de ne gerek var biz sonra o altı patları da patlatırız...

Elim de bana dair olan neye zarar vermedim ki ben...

muju

12 Ekim 2009 Pazartesi

Sokak!

Bugün sokak yok çünkü ben dışarı çıkmıycam!

Balenciaga

Aslında marka için söylenebilecek fazla şey yok, çantaları herkesin kolunda, elbiseler ise şu anda tüm dünya trendini belirleyen moda dizilerinde ki karakterlerin üzerinde...

Herkesin Balenciaga için söylediği tek bir şey var "Balenciaga mağzasına girdiğim zaman kadın olduğumu anlıyor ve dua ediyorum".








Garip!


Oh düğün fasıllarını atlattık kızımız peri oldu maşallah:) Ben de koşturdum, dansettim , zıpladım, dedikodu yaptım(baya bişi yapmışım).

Sonra gerçek hayata geri döniim dedim üstüne bir rüya daha, ardından skinleştirme çabaları iyi enerjiyle bütün kötü sözleri itme durumları niye bir arkadaşım evlenirken biri ayrılıyor da o yüzden:(


Üzücü bir şey gibi görünebilir belki ayrılık ama bence insanın hayatında iyi gidecek belki daha mutlu olunacak şeylere yer açmak için kötü şeylerin gitmesi gerek, bu yüzden de o kadar korkulası diil ha tamam deli gibi aşığım tanrım yaşayamm ben onsuz diyorsanız ki (palavra 6 ay sonra görürüm sizi)bu temizlik biraz daha sonraya atılır biraz daha sancılı olur ama en sonunda olur yapcak bi şey yok:)


Ana fikir temizlenin...

9 Ekim 2009 Cuma

Düğün!

Evet düğün var! Bebek dudu evleniyo bilin bakalım nedime kim! Süpriz ben:) Bu nedimelik işi evet dısardan gayet heycanlı ve eğlenceli gözüküyormuş eh tamam kabul ediyorum öyle de zaten ama bir farkla her yere koşturan sizsiniz gelin bir şey yapamıycağı için her türlü yardım ve yataklık sizden bekleniliyo...

Ama çok güzel bir heycan o hazırlık kısmı özellikle evlilik müessesiyle pek bir haşır neşirliğim yok hatta hakkında çok iyi şeyler düşünmüyorum ama duduyla Efe harika bir çift olmuş!!

Ömür boyu mutluluklar canlarıma:)

Bu arada ben kendime bildiğn minik bir elbise aldım ne üstü var ne altı bakalım ordan oraya koştururken bir sürü frikik vermem:)

Yarın için çok heycanlıyım, her şey çok güzel olsun!

6 Ekim 2009 Salı

Sokak!







Bugünkü üçüne de bayıldım! İtirazı olan?

Emanuel Ungaro!

Sabah kalkar kalkmaz ilk aklıma gelen gece elbiseleri oldu. Çünkü önümüzde ki günler de hem en iyi arkadaşım evleniyo (ki yarın hayatımda ilk defa bir gelinik provasına şahit olucam), ardından da kuzenim, eee tabi benim harika bir elbise bulup ortalar da salınmam lazım.

Bir adet adayım var. Altına çok süpriz olarak pembe çorap giymek istiyorum. Elbise siyah ve minicik bi şey ve pembe çoraplar harika olucak ama bunun için bir kaç kişiye danışmam lazım.

Peki bu fikri kimden aldım, malum gece kıyafetlerinin prensi Emanuel Ungaro'dan kaç Oscar gecesin de, kırmızı halı elbiselerini o tasarlamıştır kim bilir?

Bir kaç örnek ve pembe çorap fikrini nerden aldığıma dair ipucu ayrıca hahaha benim de bacaklarım en az o manken kadar güzel yaşasınnn!!





























5 Ekim 2009 Pazartesi

ay!

Tamam tamam kızma blog yani yapabileceğim bir şey yok çalıştığım zamandan daha yoğun geçiyo her şey dükkan arama çabaları yoruyo beni stress üzerime yapışmış durumda...

İlgilenemiyorum ama söz son iki hafta sonra her şey eskisinden daha güzel olucak, muck:)