24 Kasım 2009 Salı

Açılın Yoldan

Evet açılın bakalım yoldan DSQUARED gelsin!

Onları ilk duyduğunuzda aklınıza gelen harika erkek ayakkabıları, gömlekleri olabilir ve bu blogta erkek kıyafetinin ne işi var Derya ilgilenmez ki diye düşünebilirsiniz.

Ama DSQUARED2 diye bişey var heralde ağzım açık kaldı gördüğümde, böyle kadınların İstanbul sokaklarında salındığını düşünsenize e tabi biraz bedenle ilgili sorunlar yaşanabilir. Ne olursa olsun ben yine de hafif balık etli de olsa böyle bi kadın görsem saygı duyarım.

Yani işin aslı kadınlarada el atmışlar gayette başarılı olmuş bence, şu bizim Nişantaşı ve Bağdat Caddesi dolaylarında biribirinin aynı giyinen ve ayaklarında o kocaman iğrenç eskimo ayakkabılarıyla geziceklerine, biraz araştırıp, öğrenip şöyle gezseler. Daha mutlu kadınlar olup çıkıcaklar haberleri yok. En azından 35lerine geldiklerin de ya ben bu konken partisinde ki kadınlar gibi miyim? Aynı birbirimize benziyoruz diye hayatlarını sorgulamaya başlamazlar.

Ne diyodum ben bütün öfkemi kusmadan önce DSQUARED2 dimi ben böyle olucam topuklu ayakkabılarımla daha çok barıştığım zaman...


































Hımm ve bu kıyafeti ilk gördüğümden beri, uzun elbise ve deri ceket kombinasyonunu hayal ediyorum. Tabi dışarıya saten elbise giyerek çıkmayacağım(New York'ta yaşasam kesin çıkarım)
Ama ilk geceye attığımda kendimi, uzun elbisem,deri ceketim ve kaşkolum olmazsa neyim...








23 Kasım 2009 Pazartesi

Yazılar!

Yazılar yazmam lazım buraya, başka yerlere, insanlara haberdar etmem lazım bazı şeylerden yapasım yok...

Bu sabreden derviş muradına ermiş sözünü kim söylediyse gece rüyama girip bir de karşımda tekrarlasın rica ediyorum. Hiç küfür etmem gayet kibar bi kadınım ama bu sefer neresinden başlarım kabalık etmeye bilemem...

Yoruldum...

16 Kasım 2009 Pazartesi

Cosmoturk!!

Son zamanların en heycanlı ve süprizli olayları üst üst geliyor derken bir de Cosmoturk'ten bahsetmiştim değil mi? Yazılar bundan sonra orda da yayınlanacak diye...

Eh sonunda oldu yazımız anasayfada artık orda da bir Doku köşesi var. Heycanlandı mı? Deli gibi!


Teşekkürler Cosmoturk ailesi, aranıza katıldığım için çok mutluyum!!


www.cosmoturk.com

Siz de bir göz atsanız iyi olur!

14 Kasım 2009 Cumartesi

BCBGMAXAZRİA!!

Sonbahar-Kış defileleri çoktan başlayıp bitti bile tüm koleksiyonlar inanılmaz ve evet hepsi sonbahar gibi...

Renkler,elbiseler, makyajlar ve saçlar ağaçların yeni tonlarına ayak uydurmuş. Sert, soğuk zamanlara yumuşak geçiş için insanları hazırlamakta. Yeni yeni bakabiliyorum koleksiyonlara ISABEL MARANT'tan daha önce bahsetmiştik yine herkesin dudağını uçuklatmış bende bayıldım ama ona daha sonra yer vericem.

Şimdi MAX AZRIA var. O kadar beğendim ki kullanılan renkleri gerçi 2008 sonbahar kolaksiyonunda da hemen hemen aynı renklere yer vermiş gibi ama bu sene golden tayt hepsini o kadar tamamlamış ki bebeklerin hepsi tavus kuşu gibi ve ayakkabılar sonbahar da hep sıkıntı olur ya acaba botmu giysek yoksa hafif kapalı ayakkabılar mı? O kadar güzel cevap vermiş ki bootieleriyle her iki seçeneği de kullanmış böylece bu ne yapsam sorusu sizi rahatsız etmemiş oluyor...

Bir kaç örneğe baksak mı?


















Sonra!

Defileyi geride bıraktıktan sonra kendine gelme ve kronik hastalıklardan kurtulma zamanı geldi galiba ve evet 3 gündür kapalıyız!

Eh yine sevindirici gelişmeler yok değil, takip edenlere yeni bir müjde sanırım CosmoTurk'te yazmaya başlıyorum. Yani kesin olarak orda görürsem yazıyı tamam bu işte diyebilirim. Bu kapıları aralamak gibi...
Aklınızdan ve bu blogu takip edenlerin en düşündüğünü biliyorum "hatun bir bir dediklerini yapmaya başladı" önce kıyafet araştırmaları, sonra defile ve şimdi de yazı eğer İZ' de istediğim gibi bir yerde faliyete geçerse benden daha mutlusu olamıycak!!

Eh yeni hayata başladığımız sırada ne demiştik daha iyisinin olabilmesi için en başından sabırla devam etmeliyiz. Yavaşta olsa oluyor mu oluyor...

Buyrun bakalım...

Sonra!

11 Kasım 2009 Çarşamba

Süprizler!

Bu sıralar hayatımda amma çok süpriz var...

Bu kadar çok modayla ilgilenip ah bir de defilelerin arkasında olup ben hazırlasam şu kızları derken , o kızlardan biri ben oluverdim.

Eh yıllardır söylerlerdi zaten git manken ol, ajanslara git bi şeyler yap diye üf ne işim var diyip duran ben dün akşam o kadar eğlenceli vakit geçirdim ki keşke gitseymişim diyorum...

Neyse ucundan kıyısından gene bulaştım. Bundan sonra yine sahne önünde olmak zor ama en azından aynı heycanı arkada yaşamak temennisiyle blog öperim...