28 Aralık 2009 Pazartesi


Bu da logomuz, renklerimiz....

ya!

Ya biliyorum harbiden çok ihmal ediyorum seni ama bak ne için dükkanı açıyoruz haberin ola!!!

Şimdi dekorasyon, ruhsat falan fişman baya yoğunum ben böyle antin kuntinlere bakamıyorum, internet aleminden de uzağım(keşke hep öyle olabilsem) o yüzden barışalım 2010 da söz daha çok ilgilenicem

mujukk:))

15 Aralık 2009 Salı

eh tembelim!

Tembelim tembel biliyorum ama bu sadece yazamadığım için onun dışında çok işim vardı çünkü blog!

Yine bir sürü kadını giydirmeye uğraştım ve evet beden sorunu yaşamaktan bıktım! Bu tunik bu pantolonun üstüne güzel olur peki pantolonun 50 bedeni bunun da xxxl varmı

-?? :\ :! ee yok yani üretilmiyo zaten

- aa :\

öyle aaa maaa yok o kadr ye ye şiş sonra boku tekstil sektörüne at ben Türk kadını hakkında son yılların en umutlu insanıydım oh kadınlarımız hep spor yapıp kendilerine dikkat ediyolar böyle organik beslenmeler falan işin içine girdiğimden beri tanrım bu kadınlar nereye gidiyo böyle, kızın haline bak ben buna şimdi ne veriyim cümlelerinin arasında kayboldum...

Spora başlayın, bişeyler yapın vücudunuza kat be kat yağ eklemeyin yazık günah bize acıyın!

7 Aralık 2009 Pazartesi

Cosmoturk 2. yazı

Cosmoturk 2. yazı yayında! bU sefrki gerçekten anlam kargaşalarıyla harikalar yaratmış. Ama yine de tavsiyelerim süper(kendini beğenmiş ne kim ben mi?)

Okuyun!

Ay bir de dün :)

2 Aralık 2009 Çarşamba

Tatil!

Kocaman ve güzel 3 günden sonra eve dönmek garip! Eh aile sıcaklığını özlemiş olabilirim bir de hastalıkları atlatmama yardımcı oldu!

Görünen sevgi ve şefkatin haddi hesabı yok, eh şimdi de bu ego tatminlerine bir son vermem lazım çok mu şımardım yoooo!

Sen çok oldun deme blog, zamanında baya azdık çünkü...

öpüyorum...

24 Kasım 2009 Salı

Açılın Yoldan

Evet açılın bakalım yoldan DSQUARED gelsin!

Onları ilk duyduğunuzda aklınıza gelen harika erkek ayakkabıları, gömlekleri olabilir ve bu blogta erkek kıyafetinin ne işi var Derya ilgilenmez ki diye düşünebilirsiniz.

Ama DSQUARED2 diye bişey var heralde ağzım açık kaldı gördüğümde, böyle kadınların İstanbul sokaklarında salındığını düşünsenize e tabi biraz bedenle ilgili sorunlar yaşanabilir. Ne olursa olsun ben yine de hafif balık etli de olsa böyle bi kadın görsem saygı duyarım.

Yani işin aslı kadınlarada el atmışlar gayette başarılı olmuş bence, şu bizim Nişantaşı ve Bağdat Caddesi dolaylarında biribirinin aynı giyinen ve ayaklarında o kocaman iğrenç eskimo ayakkabılarıyla geziceklerine, biraz araştırıp, öğrenip şöyle gezseler. Daha mutlu kadınlar olup çıkıcaklar haberleri yok. En azından 35lerine geldiklerin de ya ben bu konken partisinde ki kadınlar gibi miyim? Aynı birbirimize benziyoruz diye hayatlarını sorgulamaya başlamazlar.

Ne diyodum ben bütün öfkemi kusmadan önce DSQUARED2 dimi ben böyle olucam topuklu ayakkabılarımla daha çok barıştığım zaman...


































Hımm ve bu kıyafeti ilk gördüğümden beri, uzun elbise ve deri ceket kombinasyonunu hayal ediyorum. Tabi dışarıya saten elbise giyerek çıkmayacağım(New York'ta yaşasam kesin çıkarım)
Ama ilk geceye attığımda kendimi, uzun elbisem,deri ceketim ve kaşkolum olmazsa neyim...








23 Kasım 2009 Pazartesi

Yazılar!

Yazılar yazmam lazım buraya, başka yerlere, insanlara haberdar etmem lazım bazı şeylerden yapasım yok...

Bu sabreden derviş muradına ermiş sözünü kim söylediyse gece rüyama girip bir de karşımda tekrarlasın rica ediyorum. Hiç küfür etmem gayet kibar bi kadınım ama bu sefer neresinden başlarım kabalık etmeye bilemem...

Yoruldum...

16 Kasım 2009 Pazartesi

Cosmoturk!!

Son zamanların en heycanlı ve süprizli olayları üst üst geliyor derken bir de Cosmoturk'ten bahsetmiştim değil mi? Yazılar bundan sonra orda da yayınlanacak diye...

Eh sonunda oldu yazımız anasayfada artık orda da bir Doku köşesi var. Heycanlandı mı? Deli gibi!


Teşekkürler Cosmoturk ailesi, aranıza katıldığım için çok mutluyum!!


www.cosmoturk.com

Siz de bir göz atsanız iyi olur!

14 Kasım 2009 Cumartesi

BCBGMAXAZRİA!!

Sonbahar-Kış defileleri çoktan başlayıp bitti bile tüm koleksiyonlar inanılmaz ve evet hepsi sonbahar gibi...

Renkler,elbiseler, makyajlar ve saçlar ağaçların yeni tonlarına ayak uydurmuş. Sert, soğuk zamanlara yumuşak geçiş için insanları hazırlamakta. Yeni yeni bakabiliyorum koleksiyonlara ISABEL MARANT'tan daha önce bahsetmiştik yine herkesin dudağını uçuklatmış bende bayıldım ama ona daha sonra yer vericem.

Şimdi MAX AZRIA var. O kadar beğendim ki kullanılan renkleri gerçi 2008 sonbahar kolaksiyonunda da hemen hemen aynı renklere yer vermiş gibi ama bu sene golden tayt hepsini o kadar tamamlamış ki bebeklerin hepsi tavus kuşu gibi ve ayakkabılar sonbahar da hep sıkıntı olur ya acaba botmu giysek yoksa hafif kapalı ayakkabılar mı? O kadar güzel cevap vermiş ki bootieleriyle her iki seçeneği de kullanmış böylece bu ne yapsam sorusu sizi rahatsız etmemiş oluyor...

Bir kaç örneğe baksak mı?


















Sonra!

Defileyi geride bıraktıktan sonra kendine gelme ve kronik hastalıklardan kurtulma zamanı geldi galiba ve evet 3 gündür kapalıyız!

Eh yine sevindirici gelişmeler yok değil, takip edenlere yeni bir müjde sanırım CosmoTurk'te yazmaya başlıyorum. Yani kesin olarak orda görürsem yazıyı tamam bu işte diyebilirim. Bu kapıları aralamak gibi...
Aklınızdan ve bu blogu takip edenlerin en düşündüğünü biliyorum "hatun bir bir dediklerini yapmaya başladı" önce kıyafet araştırmaları, sonra defile ve şimdi de yazı eğer İZ' de istediğim gibi bir yerde faliyete geçerse benden daha mutlusu olamıycak!!

Eh yeni hayata başladığımız sırada ne demiştik daha iyisinin olabilmesi için en başından sabırla devam etmeliyiz. Yavaşta olsa oluyor mu oluyor...

Buyrun bakalım...

Sonra!

11 Kasım 2009 Çarşamba

Süprizler!

Bu sıralar hayatımda amma çok süpriz var...

Bu kadar çok modayla ilgilenip ah bir de defilelerin arkasında olup ben hazırlasam şu kızları derken , o kızlardan biri ben oluverdim.

Eh yıllardır söylerlerdi zaten git manken ol, ajanslara git bi şeyler yap diye üf ne işim var diyip duran ben dün akşam o kadar eğlenceli vakit geçirdim ki keşke gitseymişim diyorum...

Neyse ucundan kıyısından gene bulaştım. Bundan sonra yine sahne önünde olmak zor ama en azından aynı heycanı arkada yaşamak temennisiyle blog öperim...

27 Ekim 2009 Salı

sabah!

Sabah sabah o kadar güzel bir rüya gördüm ki bayıldım, çok sevdim...

Kedim var, köpeğim var aile saadeti yaşıyoruz oyunlar oynuyoruz. Baba, anne, kardeş falan Mai önce bir delirip saldırıyo köpekçiğe ama ben sonra onu ikna ediyorum (Daha fazla likantrop kitapları okumamam lazım).

Sevdim rüyamı ama yine miii mii sesi uyandırdı beni ah Mai beni rahat bıraksan sabahları daha mutlu bir sahip olucam.

Bugün için planım, depresyona girmemek dalga dalga şeklinde geliyo da iterek gönderiyoruz.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Ayrıca!

Bu arada Ulu Manitu Aylin Hanım'a bu haftasonu sponsorumuz olduğu için teşekkürler...

Hala kendimde diilim...

Valentino!

Eh onun yaptığı her elbiseye bu kadar hayranlık duyarken, bir gün sahip olabilmek için yanıp tutuşurken ondan bir şeyler kullanmamak olmaz....

En azından parfümüyle bana ne olduğumu hatırlatıyo, etrafımdakilere de tabi hahah....

















Bugün Valentino görmek istedim her yerde, uçuşan elbiseler, kırmızılar, pembeler, kadın olmanın güzelliği...

Şayet onun kadınlara yaptıkları iççin sıradışı, çarpıcı, inanılmaz gibi bir sürü şey söylenilebilir ama benim onun elbiselerine baktığımda hissettiğim tek şey güzel kadın olmak böyle bir şey, bunlara sahip olmak ve giydiğin anda kimsenin senin kadın olmanla bir sorununun kalmadığı...










Sokak!

Daha havaya bakmadım ama bugünkü mod bu olabilir yani ne, siyah...

Siyah giyinmeyi genelde her şeyden fazla severim ama içine renkler karıştırmadan olmaz, burda pembemiz var mesela araya katılan, şapka, çanta gibi aksesuarlarla da siyah daha çarpıcı bi hale getirilebilir.

Şahsen ben bugün dısarı çıkmayı planlamıyorum ama çıkarsam kesin simsiyah olucam...

Tünaydın bu arada...







25 Ekim 2009 Pazar

İz!

Herkesin her yerde bıraktığı izler var ya ben mesela saçlarımı bırakırım kaldığım yerlere, sırtımdan akan teller kalır bir yerler de...

Çekip giderken biraz koku bırakmak ardında, kafanı yasladığın, uyuduğun, seviştiğin yerde sen kalktığında arkanda bıraktığın yastık izi...

Benim yerim de öyle olucak işte herkeste adımını attığı andan itibaren iz bırakıcak, benden parçalar alıp götürücekler her defasında yanlarında...

Benim İz'im böyle bir yer olucak işte...

22 Ekim 2009 Perşembe

eee şey!

Ya biliyorum hiç ilgilenmiyorum hem hayranlarımı hem kendimi üzüyorum. Ama bak bunun gerçekten işle güçle alakası var bir de hiç bir şey yazmak gelmiyo içimden yani napim enteresan kayda değer bişii yokki...

Ara sıera eğleniyorum yine, ara sıra düşüyorum, ara sıra çıkıyorum, ara sıra fena özlüyorum bazen çok kızıyorum, bazen de oh iyi oldu diyorum

Ama bazen fena hayal kuruyorum, eski sevgililerle flört kötü bişey mi? Yani yapmak istemek bazen diyorum ki şimdi burda olsa ya da karşılaşsak ne biçim flörtleşir o aranılan tutku altı patlar ama diyorum ki bazen de ne gerek var biz sonra o altı patları da patlatırız...

Elim de bana dair olan neye zarar vermedim ki ben...

muju

12 Ekim 2009 Pazartesi

Sokak!

Bugün sokak yok çünkü ben dışarı çıkmıycam!

Balenciaga

Aslında marka için söylenebilecek fazla şey yok, çantaları herkesin kolunda, elbiseler ise şu anda tüm dünya trendini belirleyen moda dizilerinde ki karakterlerin üzerinde...

Herkesin Balenciaga için söylediği tek bir şey var "Balenciaga mağzasına girdiğim zaman kadın olduğumu anlıyor ve dua ediyorum".








Garip!


Oh düğün fasıllarını atlattık kızımız peri oldu maşallah:) Ben de koşturdum, dansettim , zıpladım, dedikodu yaptım(baya bişi yapmışım).

Sonra gerçek hayata geri döniim dedim üstüne bir rüya daha, ardından skinleştirme çabaları iyi enerjiyle bütün kötü sözleri itme durumları niye bir arkadaşım evlenirken biri ayrılıyor da o yüzden:(


Üzücü bir şey gibi görünebilir belki ayrılık ama bence insanın hayatında iyi gidecek belki daha mutlu olunacak şeylere yer açmak için kötü şeylerin gitmesi gerek, bu yüzden de o kadar korkulası diil ha tamam deli gibi aşığım tanrım yaşayamm ben onsuz diyorsanız ki (palavra 6 ay sonra görürüm sizi)bu temizlik biraz daha sonraya atılır biraz daha sancılı olur ama en sonunda olur yapcak bi şey yok:)


Ana fikir temizlenin...

9 Ekim 2009 Cuma

Düğün!

Evet düğün var! Bebek dudu evleniyo bilin bakalım nedime kim! Süpriz ben:) Bu nedimelik işi evet dısardan gayet heycanlı ve eğlenceli gözüküyormuş eh tamam kabul ediyorum öyle de zaten ama bir farkla her yere koşturan sizsiniz gelin bir şey yapamıycağı için her türlü yardım ve yataklık sizden bekleniliyo...

Ama çok güzel bir heycan o hazırlık kısmı özellikle evlilik müessesiyle pek bir haşır neşirliğim yok hatta hakkında çok iyi şeyler düşünmüyorum ama duduyla Efe harika bir çift olmuş!!

Ömür boyu mutluluklar canlarıma:)

Bu arada ben kendime bildiğn minik bir elbise aldım ne üstü var ne altı bakalım ordan oraya koştururken bir sürü frikik vermem:)

Yarın için çok heycanlıyım, her şey çok güzel olsun!

6 Ekim 2009 Salı

Sokak!







Bugünkü üçüne de bayıldım! İtirazı olan?

Emanuel Ungaro!

Sabah kalkar kalkmaz ilk aklıma gelen gece elbiseleri oldu. Çünkü önümüzde ki günler de hem en iyi arkadaşım evleniyo (ki yarın hayatımda ilk defa bir gelinik provasına şahit olucam), ardından da kuzenim, eee tabi benim harika bir elbise bulup ortalar da salınmam lazım.

Bir adet adayım var. Altına çok süpriz olarak pembe çorap giymek istiyorum. Elbise siyah ve minicik bi şey ve pembe çoraplar harika olucak ama bunun için bir kaç kişiye danışmam lazım.

Peki bu fikri kimden aldım, malum gece kıyafetlerinin prensi Emanuel Ungaro'dan kaç Oscar gecesin de, kırmızı halı elbiselerini o tasarlamıştır kim bilir?

Bir kaç örnek ve pembe çorap fikrini nerden aldığıma dair ipucu ayrıca hahaha benim de bacaklarım en az o manken kadar güzel yaşasınnn!!





























5 Ekim 2009 Pazartesi

ay!

Tamam tamam kızma blog yani yapabileceğim bir şey yok çalıştığım zamandan daha yoğun geçiyo her şey dükkan arama çabaları yoruyo beni stress üzerime yapışmış durumda...

İlgilenemiyorum ama söz son iki hafta sonra her şey eskisinden daha güzel olucak, muck:)

28 Eylül 2009 Pazartesi

Na Na!


Hala ayakkabılarım gelmedi hatta en beğendiğim stokta yokmuş, gıcık oldum. Dün annemler geldi saltanatım tamamen son şu an ama evde Mai'nin varlığını bilmek onun peşinden koşturmak hoş bi duygu...


Na Na ben şimdi kahvaltı ediyim yeni kalktım da söylemesi ayıp:)

16 Eylül 2009 Çarşamba

Tamam gelince hepsini ayıklıycam ki başladım zaten, karar da verildi oh gidip kitaplara ve filmlere gömüldükten sonra buraya en başa dönücem...

Hiç sabırsız diilim, içimde ki coşkuyu hissedenler korkuyo benden, tamam peki daha önce niye izin vermedim ya da verdim, bilmem görmem gerekliydi.

ok bye...




14 Eylül 2009 Pazartesi

Sokak!







Aman tanrıııımmmm kaç gündür sokak yok!






E buyrun o zaman, yaz bitti ne kadar ahla pofla bitiyo diye bitti eh sokağa çıkarken de üstümüze mutlaka hırka mırka bişeyler alıyoruz. Bakalım ben bugün nasıl olmayı tercih ediyomuşum. Dışarı çıksam tabi ama çıkmıycammm...

Günaydın!

Eh yeni bir sabah yeni bir gün ben sonbahardan bildiğin nefret ederim ama bu seferki sanki gerçekten bir yaprak dökme bir arınma mevsimi gibi bişey...

Karnım çok acıktı...

11 Eylül 2009 Cuma

LANVIN!











ipler!


Eh yavaş yavaş başarıyorum galiba hayatımı değiştirmeyi bugün annem ve teyzem benimle dalga geçtiler hahahah kahkahaları arasında tam bi beyaz dizilik roman çıktı...

Ben işini bırakmış, sevgilisini bırakmış ıssız yere çekilen ve hayatını yeni baştan nasıl yaratıcağını düşünen asıl kız ve bi anda iskeleden bana doğru koşarak gelen beyaz atlı prens hahah bence de komik yani...


Evet işi bıraktığım,sevgilimden ayrıldığım ve bir süre bir yere çekileceğim doğru ama benim hayatım hiç bu kadar romantik olmadı. Bu kötü bişey mi yuuuoooo ben öyle bi kadın olmadığım için galiba bu tarz şeyler komik hehe öyle bişey olsa dısardan bende baksam gülerim kendime...


Neyse strings'i seyretmek istedim şimdi bir sürü ipi koparıyorum. Eh eğlenceli miymiş hayır ama üstümden kamyonunda büyüğü tırın bi küçüğü kalktı:)

9 Eylül 2009 Çarşamba

En Son E-Bay Harikalarım!

E-Bay'den en son sipariş ettiğim ayakkabılar! 15 Gün sonra elimde evet çizme harika, diğerleri de çok değişik ve bunlar çok ucuz...

Tamam param yok şu an mesela, ama umudu kaybetmiyoruz ve kendimizi böle ufak tefek güzel şeylerle şımartıyoruz.

Dimi Ti...



Günaydın!

Evet işteyim, bildiğiniz işte ama buraya kadar nasıl geldim bilemiyorum. Şu an o yüzden parmağım zonk zonk uyarısı veriyor. Eh bunun için tabi patronuma teşekkür etmem gerek...

Sen evde yat dinlen, o ayak düzelmeden de gelme gibi kelimeler yerine sabah taksiyle gelirim ben diye iyi çalışan olduğumu sadece kelime üzerinden göstermeye çalışıyordum ki tamam gel ben veririm parasını dedi...

Neyse yapıcak bir şey yok ofiste sakat ayağımla yatmaya ve insanlara duygu sömürüsü yapmaya birazdan başlayacağım ve büyük bir ihtimal bundan sonra sen gelme diyecekler...

nihohihnihoo...

8 Eylül 2009 Salı

Ayak

Bugünkü olayımız ayak bandajlanması gerçi eylemi daha gerçekleştiremedik çünkü topallayarak bir yere gidemiyorum, ama her ayak gazisinin gönlünde böyle bir bandaj var biliyorum...

Evet az kalsın ayağımı kırıyodum...





7 Eylül 2009 Pazartesi

80'ler de Ben Olmak!

O zamanlarda olmayanı gerçekleştiren kadınlardan biriydim. Gündüz deli gibi problem çözer, denklemler kurar, deneyler yapardım...

Sonra da akşam böyle değıtırdım, ne günlerdi be...

Sokak!

Bugün hava biraz serin,üstünüze bir şey almadan çıkmayın! Bu hafta çok şık bütün kızlar ben seçmekte baya zorlandım!